Panik Bozukluk Nedir?

Panik Bozukluk Nedir?

Panik Bozukluk kaygı bozuklukları kategorisindeki bir psikolojik bozukluktur.

Panik bozuklukta yineleyen beklenmedik panik ataklar yaşanır ve DSM tanı ölçütlerine göre en az bir atağı 1 ay süreyle şu belirtiler izler:

  • Başka atakların da olacağı endişesi.
  • Atağın yol açabileceği sonuçlarla ilgili endişe (Kontrolünü   kaybetme, kalp krizi geçirme, çıldırma vb.).
  • Ataklarla ilişkili olarak belirgin bir davranış değişikliği.
  • Panik atakların madde kullanımı,genel tıbbi duruma ve başka psikiyatrik bozukluklara bağlı olmaması.
  • Yaşam boyu görülme yaygınlığı: Erkekler için yaklaşık %2, Kadınlar için %5′dir.
  • Anksiyete bozuklukları içinde en geç başlayanıdır. 25 li yaşlarda başlamakta ve stresli bir yaşam olayından sonra ortaya çıkmaktadır.
  • Çocuklukta ya da 40 yaşın üzerinde de başlayabilmektedir.

Panik Bozukluğun oluş nedenleri

Biyolojik yatkınlıkların belirli psikolojik ve sosyal faktörler ile birleşmesi durumunda panik bozukluğa yol açtığı düşünülmektedir

Genetik yatkınlık kişilerin yaşamın günlük olaylarına karşı nörobiyolojik açıdan aşırı tepki verme eğilimini belirlemede önemli bir etkendir. Aşırı duyarlı karbondioksit alıcıları ve hiperventilasyon gibi biyolojik etkenlerin de panik bozukluğa yatkınlığı arttırabileceği düşünülmektedir .

Psikolojik faktörler, Panik bozukluğu olan kişiler stresli durumlar karşısında yaşadıkları fiziksel değişimleri abartılı olarak yorumlayıp bir atak başlangıcı olarak değerlendirebilirler. İş, okul, aile ve evlilik yaşamında zorluklar ya da önemli değişiklikler ile çevresel faktörler de panik bozukluğun ortaya çıkışı ile ilişkilidir. Aile içi kaygı tepkilerini öğrenme de bir faktördür.

Psikodinamik yaklaşımda, Erken nesne kaybı ve\veya ayrılma kaygısını yetişkinlikteki panik bozukluklar ile ilişkili görür.

Panik Atak

Panik bozukluğunun en temel özelliği yineleyici, ne zaman başlayacağı önceden kestirilemeyen “beklenmedik” panik ataklarının görülmesidir.

Panik bozukluğu tanısı konulabilmesi için beklenmedik panik ataklarının en azından hastalığın başlangıcında görülmüş olması gerekmektedir.

Panik atak tipleri

Panik ataklar farklı tiplerde ortaya çıkabilmektedir.

 Beklenmedik tipte panik atakları: Bilinen bir durumsal tetikleyici olmadan ortaya çıkan panik ataklarıdır (gevşeme hali, uyku gibi tehlikesiz görünen durumlar).

Duruma bağlı panik atakları: Durumsal bir tetikleyici ile karşılaşılmasının hemen ardından ortaya çıkan panik ataklarıdır (Agorafobi ile birlikte olan PD da daha sık).

Durumsal yatkınlık gösterilen panik atakları:  Belli durumlarda ortaya çıkma olasılığı yüksek olan, ancak mutlaka çıkması gerekmeyen panik ataklarıdır (Agorafobili PB’da daha sık).

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

  • Kontrolü kaybetme ya da çıldıracağı korkusu
  • Ölüm korkusu
  • Çarpıntı
  • Kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması
  • Terleme
  • Titreme ya da sarsılma,
  • Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma duyumları
  • Soluğun kesilmesi
  • Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi,
  • Bulantı ya da karın ağrısı,
  • Baş dönmesi,
  • Sersemlik hissi,
  • Uyuşma ya da karıncalanma duyumları,
  • Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları
  • Derealizasyon- depersonalisazyon

Panik atak sırasında bu semptomların en az dördü 10 dakika içinde en yüksek düzeyine ulaşır ve yoğun bir korku ya da rahatsızlığa neden olur.

Panik Atağın süresi

Panik ataklarının sıklığı ve süresi değişkendir. Bazen haftada bir ya da daha sık tekrarlayabilir. Genellikle dakikalarca, bazen de saatlerce sürebilir.

Tekrarlayan yanlış yardım arayışları

Panik bozukluk hastası geçirdiği ataklardan sonra bazı yanlış yardım arayışları  içine de girebilir.

  • Acil servise başvuru
  • Alkol madde kullanımı
  • Kısır döngü

Beklenti anksiyetesi

Panik atağının yatışmasının ardından, sıklıkla yeni bir atak geçirme korkusu olarak tanımlanan beklenti anksiyetesi gelişmektedir. Özellikle ilk atak nerede yaşandı ise o yerlerde atak geçirme beklentisi gelişir. Hastada panik ataklar kontrol altına alınsa bile atak geçirme korkusu devam edebilir.

Beklenti anksiyetesi, panik atağı eşiğini düşürerek, yeni atakların ortaya çıkma riskini arttırıcı bir etki gösterebilir.

Gidişat

 Süreğen bir hastalık olan panik bozukluğunda:

1-2 yıl gibi izlemelerin sonuçları iyi bir prognoza işaret ederken, uzun süreli izleme çalışmalarından, çok da yüz güldürücü sonuçlar elde edilmemiştir.

4-6 yıllık tedavi sonrası: %30’unun iyileştiği, %40-50’sinin belirtileri tam kaybolmadan düzeldiği, %20-30’unun belirtilerinin aynı kaldığı ya da daha kötüleştiği görülmüştür.

EŞLİK EDEN PSİKOPATOLOJİ

  • Agorafobi
  • Özgül fobi
  • Major depresyon
  • OKB
  • Alkolizm
  • Hipokondriyazis
  • Kişilik Bozuklukları
  • İntihar girişimleri
  • Sosyal anksiyete
Agorafobili Panik bozukluk

Panik bozukluğu olan hastalar panik atağın olabileceği durumlardan kaçınma eğilimi gösterebilirler. Bu eğilimin yaygınlaşması panik bozukluğun agorafobiyle birlikte seyretmesiyle sonuçlanır. Kişinin beklenti anksiyetesi ve kaçınma davranışları hayatını kısıtlamaya başlar. Agorafobinin toplumda görülme sıklığı ise %0.6 ila %6 arasında değişebilir.

Major depresyon

Panik bozukluğu sıklıkla diğer anksiyete bozukluklar ve depresyonla birlikte bulunur. Panik bozukluğu hastalarının  %35-91’inde major depresif epizod görülmektedir (Breier ve ark. 1985, Stein ve ark.1990).

1/3’ünde depresyonun panik bozukluğundan önce başladığı, 2/3’ünde depresyonun panik bozukluğu ile birlikte ya da ondan sonra başladığı bildirilmiştir. (Lesser ve ark. 1989). Panik bozukluktaki  izolasyonla sorunlar daha ileri boyutlara taşınmaktadır.

Obsesif kompulsif bozukluk

Panik bozukluğu ile birlikte görülebilen ve eşlik ettiğinde bu hastalarda depresyon riskini arttıran bir diğer hastalık obsesif kompulsif bozukluktur. Hastalarının yaklaşık 1/5’ine obsesif kompulsif bozukluk eştanısı konulduğu bildirilmiştir.

Alkol kullanımı

Alkol kötüye kullanımı, panik bozukluğu hastaları için ciddi bir risk etkenidir. Panik bozukluğu hastaları başlangıçta beklenti anksiyetelerini azaltmak için alkol içmeye başlamakta, ancak zamanla alkolizm bir komplikasyon olarak ortaya çıkabilmektedir. Alkolizm görülme oranı %17 bulunmuştur.

Hipokondriyazis

PB hastalarında, %20 gibi düşük olmayan oranlarda, hipokondriyazis görülebilmektedir. Bedensel duyumlarına yönelik artmış bir dikkat gösterirler ve bedensel değişikliklere aşırı duyarlıdırlar. Bu hastalarda, fiziksel hastalık olduğu inancı ve bedensel uğraşılar, daha sık olarak atakların olduğu dönemle sınırlıdır.

Kişilik bozukluğu

PB’da kişilik bozukluğu görülme oranı % 40 ile % 65 arasında değişmektedir.

  • Bağımlı
  • Avoidant
  • OKKB
  • Histrionik
  • Narsistik
İntihar girişimleri

PB hastalarında diğer psikiyatrik bozukluklara göre intihar düşüncesi ve girişimi daha sıktır(Yaluğ ve diğ.,2003). Bir çalışmada panik bozukluğu hastalarının %42’sinin yaşamlarının bir döneminde intihar girişiminde bulunduğu bildirilmiştir. İntihar girişimlerinin daha çok eşlik eden depresyon ve kişilik bozukluğu gibi psikopatoloji ile ilişkili olduğu bulunmuştur (Lepine ve ark. 1993),.

Tedavi ve Başa Çıkma Yolları

İlaç kullanımı ve psikolojik müdahaleler başlıca tedavi yöntemleridir.

İlaç tedavisi: İlaçla tedavide antidepresanlar ve anksiyolitiklerin etkililiği birçok araştırma tarafından desteklenmektedir.

Antidepresanlar, semptomların durdurulmasına yardımcı olmayı hedefler. Nörotransmiterlere etki eder.

Anksiyolitikler, ise kaygı giderici özellikleri ile tercih edilmektedir. Bağımlılık yapma özellikleri ve bilişsel- motor yan etkileri iyi değerlendirilmelidir.

İlaç kullanımı PB tedavisinde belirli düzeyde başarı göstermiş yöntemlerden biridir. Yapılan izleme çalışmaları PB tedavisinde psikolojik müdahalelerin etkisinin kalıcılığını ve ilaç tedavisine olan üstünlüğünü ortaya koymuştur. Bazı çalışma sonuçlarına göre: İlaç kullanımının süresiz olarak devam etmesi gerektiği, ilaçların kesilmesi durumunda belirtilerin yeniden ortaya çıktığı gösterilmiştir.

Psikolojik müdahaleler: Panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltmada bilişsel-davranışçı müdahaleler, paniği tetikleyen iç uyarıcılara (Hiperventilasyon, kalp atış hızında artış, baş dönmesi gibi) maruz bırakma ve gevşeme teknikleri birlikte ve etkin bir şekilde kullanılan yöntemlerdir.

Bilişsel-davranışçı müdahaleler ile kişinin korkulan ancak gerçekte tehlikesiz olan durumlara karşı temel algı ve tutumlarının belirlenmesi ve değiştirilmesi amaçlanır. Özellikle agorafobiyi hedef alan bu müdahalelerde kişinin kademeli bir şekilde korkulan duruma maruz bırakılması ve kişinin korkularının gerçeklikle uyuşmadığını duygusal düzeyde öğrenmesi hedeflenir.

Tedavi sürecinde panik bozukluğun tedavisi ile birlikte aynı zamanda hastaların günlük yaşamda karşılaştıkları diğer zorluklar da belirlenmeli ve hayata uyum becerileri artırılmalıdır.

 


Kaynakça:

  • Alkın T (2002) Birinci basamakta panik bozukluğu tedavisi. Klinik Psikiyatri Dergisi, 5(Ek 3):22-31.
  • Angst J (1998) Panic disorder: history and epidemiology. Eur Psychiatry, 13:51-5.
  • APA (2000) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4th ed., Text revision (DSM-IV-TR). Washington, DC, American Psychiatric Association.
  • Barlow DH (1988) Anxiety and its Disorders: The Nature and Treatment of Anxiety and Panic. New York, Guilford Pres.

 


Sunum Dosyası:

Panik-Bozukluk-MuCiYOR